Davranışlarında tuhaflık sezdiğimiz ya da içinde bulunduğu sıkıntılı durumun yol açtığı sorunlu davranışları rahatlıkla gözlemleyebildiğimiz kişiler için “ Normal dışı “ tanımı görece basittir.
“ Anormal “ olanı tanımlamak ise; hem çok karmaşık, hem de uzmanlık gerektiren bir durumdur. Anormal tanımı koyabilmek için, normlardan uzaklaşıp uzaklaşılmadığı ya da ne kadar uzaklaşıldığı göz önünde bulundurulmalıdır. Yani, psikolojik açıdan; kişinin sosyal yaşantısını olumsuz yönde etkileyen davranış bozukluklarının ne derece netlik kazandığına bakılır. Mantıken uyumsuz davranışlarda bulunan, kendine ya da başkalarına zarar verme kapasitesi yüksek olan kişiler; psikolojik açıdan “ Anormal eğilimli “ kabul edilirler. Bu kabulde esas alınan ölçütler vardır; sıkıntı, kötü uyum, acı çekmek, sapma, işlevsel bozukluk, uygunsuz davranışlar, ruhani dünya ile ilgili mantık dışı inançlar, tehlike, huzursuzluk algısı...
- yüzyıla kadar, anormallik ya da anormal davranışlar; ruhun ele geçirilmişliği olarak tanımlanır ve deliliğin kontrolsüz sonucu olarak düşünülürdü.. Dolayısıyla tedavi olarak da; bir odaya kapatmak, yani tecrit ve cezalandırma yöntemleri kullanılırdı. Günümüzde ise; yukarıda bahsedilen genel kabul ölçütleri ile kolayca tanımlanabilmekte; psikolog ve terapi eşliğinde bu kişilerin kendi farkındalıkları sağlanabilmektedir.