Stresin konusu, kaynağı ve strese yatkın kişilikler hakkında önceki yazımızda bahsetmiştik. Kısaca tekrar etmek gerekirse, stres; koşulların olumsuzluğu karşısında zihinsel, duygusal, bedensel ve davranışsal olarak gerilmemizdir.
Çoğumuz zaman zaman gerginlikler yaşayabiliriz; bu durum günlük hayatımızın bir parçasıdır ve yaşadığımız bu gerginlikler her zaman tehlike yaratmaz.Aksine çoğu zaman bizi motive edebilir, bize güç verebilir; gelişmemiz açısından yol gösterici olabilir.Ancak,bu gerginlik düzeyimiz bazen;üstesinden gelemeyeceğimiz kadar yüksek olabilir ve bu durum sonucunda,kendimizde dikkat çekici biçimde bir kötüleşme hissedebiliriz. Dış görünüş olarak da belirtisini gösterir bu kötüleşme durumu. Buna sebep olan ise; gerginliği yaratan olaylar değil, bizim olayları karşılayış şeklimizdir; içsel olarak o olaylara verdiğimiz tepkilerdir. Bu tepkilerin sonucunda da;zihnimizde,duygularımızda,bedenimizde ve davranışlarımızda birtakım belirtiler görülür.
Peki Bu Belirtiler Nelerdir?
ZİHİNSEL BELİRTİLER
- Özgüvenimiz tam değildir.
- Dikkatimizi toplamakta güçlük çekeriz.
- Düşüncelerimiz kötümserleşir.
- Gelecekle ilgili kaygılarımız oluşur ya da artar.
- Zihnimizi olumsuz düşünceler kaplar.
- Anımsama güçlüğü yaşarız.
DUYGUSAL BELİRTİLER
- Hep bir kaygı durumu içerisinde oluruz.
- Her şeyden korku duyarız.
- Her konuda kendimizi yetersiz hissederiz.
- Asabi bir yapıya bürünürüz.
- Utangaçlaşırız.
- Değersizlik hissine kapılırız.
- Alınganlık durumu baş gösterir.
BEDENSEL BELİRTİLER
- Sık tuvalet ihtiyacı hissederiz.
- Çok çabuk yoruluruz.
- Vücudumuzda kasılma ve titremeler meydana gelir.
- Yoğun bir terlemeye maruz kalırız.
- Uyku düzenimiz bozulur.
- Mide ve bağırsak sorunları yaşarız.
- Boyun ve sırt bölgemizde ağrılar oluşur.
- Solunum şikayetlerimiz artar.
- Enfeksiyonel hastalıklara sık yakalanırız.
- Yeme problemlerimizden dolayı, kilo kaybı ya da alımı yaşarız.
DAVRANIŞSAL BELİRTİLER
- Yerli yersiz ağlama nöbetlerine tutuluruz.
- Düşüncesizce hareket ederiz.
- Konuşma problemleri yaşarız.
- Durduk yere kahkaha atarız.
- Asabi ses tonuyla konuşuruz
- Dişlerimizi takırdattığımız için çene problemleri yaşarız.
- Sigara ve alkol tüketimini fazlalaştırırız.
- Başladığımız bir işi bitiremeyiz.
Her bireyde farklılıklar gösteren bu semptomlara göre;stresin,her bireyde farklı anlam taşıdığını söyleyebiliriz.
Dolayısıyla;stresle baş etme yöntemleri de,bireyden bireye farklılıklar gösterir.
STRESLE BAŞ ETME YÖNTEMLERİ
Bazı kişiler stresin asıl kaynağına odaklanıp, sorunu çözme yoluna hedeflenirler. Kendilerine huzursuzluk veren durumları bir süreliğine rafa kaldırır; olayları yeniden, farklı ama olumlu bir bakış açısı ile yorumlayarak iyileştirmeye kilitlenirler. Bu yolu seçenler,” iyimser kişilikler " 'dir.Baş edemedikleri durumlarda destek almaktan da çekinmezler. Bu iyimser kişilikler için yönlendirmeler daha kolaydır; çünkü,onların hayata bakış açıları umut doludur.Her şeye olumlu yönden bakma eğilimindedirler, yaşam ve düşünce tarzlarında değişiklikler yaparak sorunlarının üstesinden gelmeye çalışırlar. Başaramadıkları yerde de;aile,arkadaş çevresi ya da bir uzmandan destek alırlar.
Bir diğer kişilik grubu; hayata bakışları daima olumsuz olan “karamsar kişilikler"'dir.Onlar için durum biraz daha farklıdır;çünkü,her olaya getirdikleri yorumlar hep olumsuzdur.Ve yine; her durumun, her olayın olumsuzlukla sonuçlanacağına yönelik inançlarından dolayı; stresle kendi kendilerine baş edebilmeleri oldukça zordur. Mutlaka bir uzman desteğine ihtiyaçları vardır. Bu destek; normal gevşeme seanslarıyla sınırlı kalabileceği gibi,hastane yatışlı tedaviye kadar uzanabilir.
Genel anlamda baktığımızda,stres yönetiminde; yaşamımızı ne derece kavrarsa kavrasın, vermiş olduğu gerginlik ne kadar yüksek olursa olsun; bu gerginliği azaltmak ve kontrolü elimize almak için başvurabileceğimiz yöntemler hep vardır. Çünkü hayatımızın ipleri bizim elimizdedir.
Stresin bize yaşatmış olduğu baskıyı en aza indirgemek için,dikkat etmemiz ve uygulamamız gereken hususları şöyle sıralayabiliriz:
Stresin kaynağını araştırmalıyız.
Strese sebep olan durumları bertaraf etmeli ya da uyum sağlamaya çalışmalıyız.
Bizi strese soktuğundan emin olduğumuz kişilerden uzak durmaya çalışmalıyız.
Hayır demeyi öğrenmeliyiz.
Her insan kendi sınırlarını bilir. Sınırlarımızı zorlayacak yükleri sırtlamamalıyız.
Beslenme düzenimizde değişiklikler yapmalı,sağlıklı beslenmeye özen göstermeliyiz.
Dengeli bir uyku düzeni oluşturmalıyız.
Çok fazla kafein kullanmamaya çalışmalıyız.
Sigara veya alkol tüketiyorsak,azaltmalıyız.
Solunum egzersizleri uygulamalıyız.
Spor yapmalı;bu mümkün değilse, küçük egzersizler uygulamalıyız.
-Bize rahatsızlık veren ya da iç sıkıntı yaşamamıza sebep olan kişi veya durumlara karşı net tavırlar belirlemeliyiz.
Değiştiremeyeceğimiz stres kaynakları karşısında;kabullenmeyi öğrenmeli,en azından bunu denemeliyiz.Örneğin;sevdiğimiz birinin yaşama veda edişini değiştiremeyiz.Kabullenmek çok zor olabilir ama üzüntüler,acılar,korkular sonucu değiştirmeyecektir.
Affetmeyi öğrenmeliyiz.
Kendimize yakın bulduğumuz ve güvendiğimiz kişilerle dertlerimizi paylaşmalı,sorunlarımız hakkında konuşmalıyız.
Mutlaka hobiler edinmeliyiz.
Sosyal aktivitelere katılım sağlamalıyız.
Arkadaşlarımızla eğlenceli vakitler geçirmeliyiz.
Meditasyon yapmalıyız.
Uzmanından, psikolojik yardım almalıyız.
Günlük tutmalıyız.Stresli her anımızı,sebebiyle birlikte bu günlüğe not etmeli;o anlarda ne ve nasıl hissettiğimizi mutlaka yazmalıyız.Bunu düzenli uyguladığımızda; bir süre sonra,stres yaşamamıza neden olan ortak noktaları ve nasıl davranmamız gerektiğini kavramış oluruz.
Stresten uzak, sağlıklı ve huzurlu bir yaşam dileklerimle...