Çocuklar kendileri için yararlı olan durumları kestiremediklerinden, küçük yaşlardan itibaren anne ve babalarının kılavuzluğuna muhtaçtırlar. Bu sebepten anne babalar, çocuklarına; hem küçük yaşlarda, hem de ergenlik dönemlerinde yol gösterici olmalı; sağlıklı birer kişilik geliştirebilmeleri için güvenli bir yaşam alanı sunmalıdırlar. Bunu sağlayabilmek ise ancak, bazı kurallar koymak ve sınırlamalar getirmekle mümkündür. Bu konudaki en önemli nokta; anne ve babanın birlikte hareket etmesi, yöntemlerinin tutarlılık göstermesidir.
Günümüzdeki en yaygın ve yanlış düşünce; ergenlerin serbest bırakıldıklarında “ özgüvenli bireyler “ olacakları ve sınır-kural koyan ebeveynlerin çocuklarına daha az sevgi-ilgi besledikleri veya gösterdikleridir.Oysa kendilerini düzenli ve güvenli bir yaşam alanında hissedebilmeleri için; çocukların, bazı kural ve sınırlara sahip olmaları gerekir.Burada dikkat edilmesi gereken husus, özellikle de ergenlik döneminde; sınır ve kural koyarken, kendilerini de bu sürece dahil etmektir; ergenlerin fikirlerini de almak ve taleplerini dinlemektir. Çünkü, bu sürece dahil edilen, fikri sorulan, talepleri dinlenen ergen; kurallar ve sınırlar konusunda bilinçli bir anlayış içersinde olacak, daha özenli davranacak ve sorumluluk duygusu taşıyacaktır. Ayrıca, bu kural ve sınırların; kendisini korumak, kendisine güvenli bir ortam sağlamak ve kendilerini koruma olgunluğuna erişmek için olduğunu kavrayacaktır.
Kurallar ve sınırlar konusunda ergenlerin zorluk yaşamaması, isteklerini zorla kabul ettirmeye çalışmaması, ev ortamı dışında da ısrarcı davranışlarda bulunmaması için; anne ve babaların istikrarlı bir tutum sergilemeleri çok önemlidir.
İçinde bulundukları dönem gereği değişmeye başlayan, kural ve sınırları değiştirme teşebbüslerine müsait olan ergenler; ebeveynlerinin tutumlarında istikrarsızlık gördükleri taktirde, istediklerini elde edebilmek için ebeveynlerden birini yönlendirmeye kalkışabilirler.Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlikte kazanılan/kazandırılan tüm özellikler, yetişkinlikte sahip olunacak birey özelliklerini belirler.
O yüzden, sınır koyarken çocuğunuzun sizi sevmeyeceği ya da sizden uzaklaşacağı endişesine kapılmayın,” biz böyle istiyoruz “ gibi katı ve keskin cümleler kurmayın.Kural ve sınırları neden belirlediğinizi hem kendiniz bilerek, hem de çocuğunuzun bilip anlamasını sağlayarak, onun fikirlerini de önemseyerek ve alarak, birlikte ufak tefek esnetmeler yapabileceğinizi hatırlayın.Bu esnekliklere uymadığı taktirde sorumluluğun kendisine ait olduğunu çocuğunuza da anlatın.Böyle hareket ederseniz; hem çocuğunuzla ilişkinize zarar vermemiş, hem çocuğunuzda kızgınlık duygusu uyandırmamış, hem de güven duygusunu yükseltmiş olursunuz.