ÇOCUKLARDA HİPERAKTİVİTE VE DEHB
Hiperaktivite;normal dışı hareketli olma hali,bireyin kendisini kontrol etmekte zorlandığı psikolojik bir rahatsızlıktır.Kişi genellikle sabırsızdır,dalgınlık ve dağınıklık hali içerisinde olur.
Hiperaktif çocuklar bilinçsizce,çok ve uzun süre konuşabilirler;büyük küçük demeden,konuşan diğer kişilerin sözlerini bölebilirler;sınıf ortamında söz hakkı almadan soruları cevaplayabilirler;arkadaş edinmekte zorlanabilirler;kolayca dağılabilen dikkatleri sebebiyle eşyalarını kaybedebilirler.Bu tür davranışlar birçok çocuk tarafından yapılabilir;ancak hiperaktivite farklı bir durumdur.Kısaca DEHB ( Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) diye adlandırılan durumda olan çocuklar,normal dışı bir hareketlilik halinde olurlar;davranışlarını,dürtülerini kontrol edemezler;davranışları,kendisinin ve etrafındakilerin yaşamını zorlaştıracak kadar aşırıdır;dikkatlerini toparlayamazlar;yerlerinde durmakta zorlanırlar,hep bir kıpır kıpır olma hali içersindedirler;kimseyle iyi geçinemezler ve sorumluluklarını yerine getiremezler;konsantrasyon güçlüğü yaşarlar.
Hiperaktivite ve dikkat eksikliğinin bir arada görülme oranı yüzde 60-70 ‘tir.Yaramazlık ile karıştırılmaması gereken bir durum olan hiperaktivitede de yaramazlık gözlemlenen bir durumdur;ancak yaramazlık,daha çok ailenin ve çevrenin net sınırlar koyamamasına bağlı olarak gelişir.
DEHB ( Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) ise çok farklı bir durumdur.Her iki durumda birçok çocukta görülebilen aşırılıklar,DEHB ‘de;işlevsel ve bilişsel bozukluklara,toplum ve arkadaş çevresinde uyum güçlüklerine,konsantrasyon ve düzenleme becerilerinin gelişememesine,çatışmacı bir kişilik oluşmasına,sabır yoksunluğuna,kendini kontrol edememe sonucunda dürtüsel hareketlere,ani ve plansız davranışlara sebep olur.Aynı zamanda dil gelişiminde ve okul başlangıcında okuma-yazma öğrenmede,aile-okul ortamlarına uyumda zorlanmalar yaşanabilir;arkadaşlarına kendini kabullendirmek için bildiği tek yol zor kullanma olduğundan,yalnızlaşma ile karşı karşıya kalınabilir.Dolayısıyla DEHB,yalnızca bir yaramazlık olayı değil;çocuğun uyum ve gelişimini etkileyen,davranış bozukluğu yaşamasına neden olan,zihinsel ve fiziksel sağlık durumu belirtilerini içeren psikolojik bir rahatsızlıktır.
SEBEPLERİ
Araştırma sonuçlarına göre;hiperaktivite problemlerinde,sadece yüzde 5’lik bir dilim nörolojik bozukluklardan kaynaklanmaktadır.Esas sorun kaynağı,boşaltılamayan duygulardır.Konuşarak kendini ifade edebilmek,öfkelenmek,ağlamak,gülmek;duyguların boşaltılabilmesine yarar.Anne babalar çocuklarına bu konuda yardımcı olmalı ve duygu boşaltımına izin vermelidirler ve buna bebekliğinden itibaren devam etmelidirler.Ağlayan bir bebek,anne babayı üzebilir;ağlamasına kıyamadıkları için bebeklerini kucaklarına almalarına,pişpişlemelerine,sallamalarına,hoplatmalarına sebep olabilir.Tüm bunlar ruhsal gelişim için faydalı eylemlerdir;ancak,bebeğin acıyan ya da ağrıyan bir yeri varsa;konuşamadığı için duygusunu ağlayarak ifade etmeye çalışıyor olabilir.Kucağa alıp sallayarak,ağzına emziği dayayıp susturmaya çalışarak ya da hoplatarak onun acısı dindirilmiş olmaz.Duyguları bastırılarak anlık susturulan bebek,aşırı hareketli olmaya,parmağını emmeye başlayabilir;duygularını ifade edemeyen,acılarıyla başa çıkmayı beceremeyen çaresiz bir çocuğa dönüşebilir ve bu bir alışkanlık haline gelebilir.Bu alışkanlıkların kazanılması yıllar içersinde olduğu için;doğal düzelme düzeneğinin aktif hale gelme süreci de hemen olmaz.Ailenin bu süreçte çok sabırlı davranması;onu anlaması ve desteklemesi;güvenini tekrar kazanabilmesi için,çocuğun her zaman yanında olduğunu göstermesi gerekir.Tüm bunların çocuk tarafından hemen kabulü ve duygularını hemen sözle ifade etmesi beklenemeyeceği için,bu zorlu sürece uzman desteği de dahil edilmelidir.
TANI KOYMA
Hiperaktivite ve DEHB tanısı sadece uzmanlar tarafından konulabilir.Öğretmenler ve anne babalar,dikkat eksikliği gözlemledikleri çocukların mutlaka bir doktora gitmesini önermeli ve sağlamalıdırlar;çünkü en etkili tedavi,çocuklukta başlanmış olandır.Doktor,önce;DEHB ile benzerlik gösteren,ancak farklı tedavi yöntemleri gerektiren hastalıkları araştırır.Sonra da duruma göre anne babaları;çocuklarını pedagog,psikolog ya da psikiyatrist gibi uzmanlara götürmeleri gerektiği konusunda yönlendirir.Tanı için yapılabilecek herhangi bir kan tahlili veya görüntüleme yöntemi mevcut değildir.Net bir sonuca ulaştıran tek bir test yöntemi de bulunmamaktadır.DEHB tanılamada her kurumun kullandığı kendine ait test ölçekleri bulunmakla birlikte;genel tanı,çocukta gözlemlenen semptomlar doğrultusunda belirlenir.
TEDAVİSİ
DEHB tanısı ne kadar erken konulur ve tedavi ne kadar erken başlatılırsa,iyileşme süreci de o kadar hızlı katedilir ve sonuç gayet sevindirici olur.Kullanılacak tedavi yöntemi,çocuğun bireysel özelliklerine göre belirlenmelidir.Örneğin;rahatsızlığı hafif düzeydeyse,bireysel eğitim ve algı yönetimi teknikleri yeterli gelebilir.Rahatsızlığı aşırı derecede ilerlemişse,ilaçla tedaviye ve ebeveyn eğitimine de gerek duyulabilir.Rahatsızlık DEHB eşliğindeyse;aynı zamanda,yaşamdan tat alamama ve aşırı derecede asabilik varsa;bireysel görüşme,algı yönetimi teknikleri,ebeveyn eğitimi ve ilaç tedavisi birlikte uygulanabilir.Tedavideki tek amaç;çocuğun problemsiz bir yaşam sürdürebilmesini sağlamaktır ve ilaç tedavisi en son çare olarak düşünülmelidir.
Tedavi sürecinde aileye büyük sorumluluk düşmektedir.Çocuktaki davranışların yaramazlıktan ya da sorumsuzluktan olmadığını;psikolojik bir rahatsızlığın buna sebep olduğunu anlamaları,bunun bilincine vararak çok sabırlı davranmaları gerekir.
Hiperaktivite ve DEHB tanısı ya da tedavisi bütünsel olarak ele alınmalıdır ve mutlaka takip edilmelidir.
Sağlıklı günler…